Sayfalar

15 Ekim 2017 Pazar

EĞER ÇOCUĞUN CANI SIKILIYORSA

Çocuğunuzun canı sıkılıyormuş…
Çok da dert etmeyin.

Onu dedi diye;

Hemen ona bir etkinlik önermeyin.
Bir oyun teklif etmeyin.
Bir iş buyurmayın.
Kısacası;

onun can sıkıntısına bir an önce bir çözüm bulmaya çalışmayın.


“Gel o zaman bana yardım et” demeyin.

“Boş boş durursan elbette canın sıkılır” şeklinde onu uyarmayın.


Şunu yapabilirsiniz:


Bırakın canı sıkkın olarak biraz zaman geçirsin.

Oflamasına puflamasına karışmayın.

Caddeyi seyretmesine…
Sizi izlemesine…
Biraz saçını başını yolmasına fırsat verin.

Sizden can sıkıntısına çare bulmanızı istediğinde bile bir süre sessiz kalın.


Çünkü onun bu hali;


Bir tür “düşünme” terapisi seansıdır.

Ruhen bir “arayış” içinde olma halidir.

Hayal gücünü “zenginleştirme” çabasıdır.

Biraz sonra “buldum” diye bağırmasına hazırlıktır.

Bir çok defa, “yaratıcılık” ya da “buluşçuluk”, “mucitçilik” gücünün tetiklenmesi halidir.


Hiç yorum yok: