Sayfalar

19 Kasım 2014 Çarşamba

SOLİTİN

Panik yapmadan doğalı arama çabasında her karşıma çıkan haber ayrı bir dert. Paylaşayım istedim ki en azından bir kişi bile doğal ürün peşinden gitse kar.



Ankara Hıfsızsıhha Gıda Denetim Bölüm Başkan Yrd.Gönül Özdeğer ve iki
asistanı SOLİTİN adlı kimyasal ile ilgili çalışmaları ve yayınları
dolayısı ile ölüm tehditleri aldıklarını açıkladılar ve savcılığa suç
duyurusunda bulundular.




SOLİTİN aslında gıdalarda hiç bulunmaması gereken tamamen kimyasal bir
ajan hatta basit olarak melaminimsi bir plastik.
Sütlere, yoğurt ve ayranlara ve sütün girdiği her çeşit besine katılıyor çünkü bu molekül su ile inanılmaz şekilde bağlanarak kıvam arttırıyor,bu hem imalat
procesleri açısından zaman kazandırıyor,hem gıda doğallığını
kaybettiğinden son kullanma tarihini uzatıyor ve firmaların stoklu
çalışmasını sağlıyor,hem maliyeti inanılmaz düşürerek firmaların
rekabet gücünü arttırıyor.



Çocuklarınıza beş kuruşa,yirmi kuruşa,elli kuruşa gofret,çikolata ve
süt ürünleri alabilmemiz,evlerimize çeşit çeşit peynir,yoğurt,hazır
sütlü tatlı vs girebilmesi hep bu yüzden.



SOLİTİN bir tricalcid  bileşiği yani doğada en bol ve bedava
bulabileceğiniz türden,tebeşir gibi,alçı taşı gibi..
 
Oysa bu bileşik böbreklerden atılırken renal tubuluslardaki glomerüllerde birikiyor ve
filtrasyonu yani böbreklerin kanı süzmesini engelliyor. Sonuçta böbrek
yetmezliğine kadar uzanan böbrek rahatsızlıkları, serum üre ve
kraetinin düzeylerinde artış, bunun getirdiği devamlı yorgunluk
hali, hafıza ve konsantrasyon bozuklukları ve hatta ciddi mental
bozukluklar.  Almanya Solingen üniversitesi Pskyatri bölümünce 2009 da
21.Europe Pscyhatry Society'e sunulan bildirgede Şizofreni ve SOLİTİN
kullanımı arasında ilişkiler olması muhtemel olduğu,Özellikle Paranoid
Şizofreni vakalarında kanda tricalciophospate bileşiklerinin normalden
16 kat yüksek olduğu belirtilmesine rağmen bildirge nedense Kongrede
sunum için kabul edilmedi.




Üretici firmalar SOLİTİN'i hiç bir şekilde ürün etiketlerinde
bildirmiyor
,aldığımız ürünlerde SOLİTİN olup olmadığını yine de bir
kaç basit deney ile anlayabiliriz. 
Eğer bu yönde bir şüphe oluşursa derhal bulunduğunuz il Hıfsızsıhha Md.ile ilişkiye geçerek şüpheli
gıdanın test edilmesini talep ediniz, (Hıfsısıhha Enstitüleri kapatılıyor..) bu şekilde binlerce hatta
yüzbinlerce insanın sağlığını kurtarabilirsiniz, çevrenize baktığınızda
ne kadar çok dializ merkezi ve böbrek hastası olduğunu siz de görüyorsunuz bu artışın sebebi bazı ahlaksız firmaların kar hırsından başka bir şey değil.

Aldığınız sıvı ürünler (süt,ayran,çikolatalı süt vs) için şu yolu
izleyebilirsiniz: bir metal'i (çatal,kaşık vs) el yakacak düzeyde
ısıtın ve test etmek istediğiniz sıvıya batırarak çalkalama hareketi
yapın,metali çıkardığınızda birbirinden ayrılmış öbekler halinde beyaz
topaklar görürseniz o üründe SOLİTİN var demektir.



Peynir vs türü ürünlerde ise üründen bir parça alarak sirkeli suya
koyunuz eğer sirkeli suyun üzerinde kalan beyazımsı bir tabaka
görürseniz o üründe SOLİTİN var demektir.



Çikolata,gofret türü ürünlerde ise ürünü elinizle basitçe kırın,eğer
kırığın her iki tarafında süt beyazı noktalar varsa o üründe de
SOLİTİN vardır.



Sağlığımız için,geleceğimiz için,çocuklarımız ve sevdiklerimiz için bu
bilgileri bütün çevremize yayalım ve toplumsal olarak tepkimizi ortaya
koyarak AB Normlarında olmayan bu katkı maddesinin üretici firmalar
tarafından daha fazla kullanılmasını engelleyelim.

Saygılarımla



Yrd.Dç.Dr Gülden Semavi

Ankara Üniversitesi Hacettepe Tıp Fakültesi Biyokimya Blm.

2 yorum:

Derdest fikirler dedi ki...

Bu ne yahuuuu

Özlem Mertler dedi ki...

Sorma canım. Alçı yedirmişler bize.