Çok eski zamanlarda, diyardan
diyara dolaşan bir bilge varmış. Bilge güleryüzlü, çocukları seven, insanları
tanımaktan keyif alan biriymiş. Tanıdıkça insanların bu dünyada en çok istediği
şeyin ne olduğunu keşfetmelerini sağlar, gerçekleştirmeleri için yardımcı olmaya
çalışır, bu konuda elinden ne geliyorsa yaparmış.
Tertemiz kıyafetleri, tertemiz bir
yüzü olan bu bilge çocuklara bilmeceler sorar, bilenlere küçük kurabiyeler
ikram edermiş. Tarçınlı olan bu kurabiyeleri çocuklar çok sever, bilmecelere
doğru cevap vermek için dikkatle dinler ve her gün bilge amcalarının yollarını
gözlerlermiş.
Gel zaman git zaman bizim bilge
amca yol kenarında bir masada duran domatese rastlamış. Söylemeyi unuttum bilge
amcanın en önemli özelliklerinden birisi ise onun Lokman Hekim gibi bitkilerin
dilinden anlaması, onların hayallerini, isteklerini insanlara aktaran bir
tercüman olmasıymış.İşte masanın üzerinde duran domatesin düşüncelere dalmış
olduğunu da bu güzel özelliği sayesinde fark etmiş.
Bilge amca, bir sandalye çekmiş
masaya yaklaşarak ve şöyle demiş domatese?
-Sence bu hayatın anlamı nedir?
Domates şaşkınlıktan iyice kızarmış
adeta.
-Bence demiş, hayatın tek bir
anlamı var o da beni insanların yemeleri için bir armağan olarak veren toprak
ana için bir şeyler yapmak….
Bilge amca tam beklediği cevabı
almış olmaktan mutlu gülümsemiş.
-Peki, bunu başarabilecek misin
sence ? Diye domatese sormuş.
-İçimde bir sürü çekirdek var ama
bunları ekebileceğim toprağa sahip değilim diye sesli düşünmüş adeta…
-Peki tek armağan bu mudur biraz
daha düşün diye bilge amca üsteleyince, domatesin bu kez sevinçten kızarmış
yüzü…
-Buldum! Diye bağırmış. ‘’Ulaş’ın
annesi evde küçük Ulaş için yaptığı domates çorbasının içine vitaminlerimizi
vermemiz için arkadaşlarımızı ekledi. Sonra kabukları çöpe atmak yerine kompost
yapmak üzere ayrı bir kutuya koydu. Arkadaşlarım ve onların arkadaşları ve
henüz orada tanıştıkları bir çok sebze meyve kabuğu hep beraber dönüşerek yeniden
toprak oldular. Üstelik o toprakta da çekirdeklerimizden yeni domatesler
yetişti. Bu bizim hem ölümsüzlük iksirimiz hem de toprak anaya sonsuz
teşekkürümüzdür. Sana da teşekkür ederim
bilge amca, benim büyük bir dersi fark etmemi sağladı soruların, Çünkü ekoloji
dersinde Ulaş’ın annesi tüm öğrencilerine bunu anlattı .Artık hepsinin evinde biz
ölümsüzlüğe kavuşuyoruz. ‘’ demişve yol kenarındaki masanın okulunda ekoloji dersi olan bir
öğrencinin ailesine ait olmasından dolayı mutlulukla gülümsemiş.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder