Sayfalar

22 Nisan 2009 Çarşamba

Madımak




Sabah pazarın içinden yürüyerek geçtim. Bunu özellikle tercih ediyorum, tezgahların düzenlenmesi, bütün pazarcıların heyecanı, mis kokulu meyveler, taze yeşillikler. Utanarak yazıyorum ki madımak ile tanışmak bugüne rastladı. Pazarcıya sordum nedir bu? Madımak deyince, yutkundum. Hem bu ismin otel halinin çağrıştırdıklarından sızladı içim, hem de bu denli geç tanışmaktan dolayı.
Hemen aldım ve ısladım eve gelip. İnternetten yemek tarifini araştırdım. Kıymalı ve zeytinyağlı tarifleri vardı. Ben ise pişirmeye kıyamam yeşillikleri. O canlı duruşlarına veda ettiklerini görmek içimi acıtır. Bu madımakları cacık gibi yapmayı düşünüyorum. Bu deneyimi paylaşacağım.
Not: Madımak taze olarak limon ve tuzla yenebilir. Tatsız bir ot. Cacığı güzel oluyor. En önemli özelliği sapının sert olmasından dolayı yapraklarını tek tek ayırmanın daha lezzetli olması. Bu şekilde soğan, salça ve semiz otu ile pişirdim. Pişmesine rağmen sapı ağızda tad bırakacak kadar sertti.

Hiç yorum yok: